Bir şeylere anında ulaşmaya çok alıştığımız, sabrın gitgide tükendiği, sadece sonuca odaklı olduğumuz bu çağda; "bazı işlere gereken zaman ve çabayı ayırmanın önemi, süreçten alabileceğimiz keyfi neden göz ardı ettiğimiz, hep sihirli çözümlerin peşinde oluşumuz" başka bir günün tartışma konusu olsun.
Bugün size bu tip "1 ayda bıdı bıdı öğren" çağrılarına olan antipatimden bahsedeyim.
Sevgili İtalyanca severler, her birimizin DNA'sı nasıl farklı, gözümüz, saçımız, burnumuz nasıl farklıysa, çeşitli konulara olan yatkınlığımız, algı hızımız da farklı. Birimizin 1 saatte anladığını diğerimiz 2 saatte anlayabiliyoruz. Hepimizin günlük hayatı nasıl farklıysa dil öğrenme konusuna ayırabileceğimiz zaman ve enerji de farklı. Birimiz günde 2 saatini ayırabilirken, diğerimiz haftada 2 saatini ayırabiliyor. Hepimizin yaşam koşulları nasıl farklıysa dil öğrenme konusundaki koşullarımız da farklı. Bazımız halihazırda 2 dil biliyor, dolayısıyla 3.sünü büyük bir hızla öğreniyor, bazımız daha ilk yabancı dilini öğreniyor, bu sebeple mantığı çözmesi çok daha fazla zaman alıyor.
Değişkenlerin bu kadar çeşitli, her kişinin hikayesinin bu kadar farklı olduğu bir dünyada "1 ayda bıdı bıdı öğren" diyerek dünyanın sırrını verircesine yapılan paylaşımlar beni üzüyor. Zira bunlara inanarak yabancı dil öğrenmeye çalışan kitlenin büyük çoğunluğu 1 ayın sonunda öğrenemediğini gördüğünde, "bu işte bir yanlışlık var" demek yerine, ister istemez kendinde bir sorun olduğuna inanıp, kötü hissetmekle kalmayıp, pes ediyor. Böyle böyle dil öğrenmek imkansız hale geliyor. Günümüzde kendi dilimizi bile mükemmel kullanmaya çok uzak olduğumuz bir noktada, yepyeni, koskoca bir dili hakkıyla öğrenmekten bahsediyoruz, sizce de 1 aydan çok daha fazlasını hak etmiyor mu?
Taktik vermek, yol göstermek hepsi harika ama boş vaatler vererek insanları umutsuzluğa sürüklemek de ne biliyim..
Kommentare